Horlama yalnızca hastanın kendisini değil çevresindeki kişileri de etkiler. Uyku kalitesi üzerinde ciddi bir azalma yaratabilen horlama, uyku apnesi nedeniyle ortaya çıkıyorsa çok daha büyük bir soruna işaret eder.
Uyku sırasında solunumun defalarca durması ile karakterize bu uyku bozukluğu tedavi edilmediğinde hem hayat kalitesini olumsuz yönde etkiler hem de sağlığı birçok açıdan tehdit eder. Bu yazımda sizlere uyku apnesinin yol açabileceği ya da kötüleştirebileceği sağlık sorunları özelinde bilgi aktaracağım. Keyifli okumalar dilerim.
Uyku apnesi, var olan yüksek tansiyon sorununuzu kötüleştirebilir. Geceleri sık sık uyanmak vücudu fiziksel strese sokarak hormon salınımını hızlandırır. Hormon salınımının artması ise kan basıncınızı yükseltir. Uyku apnesi uyku esnasında nefesin durmasına yol açtığı için kandaki oksijen seviyesini de azaltarak yüksek tansiyon sorunun ilerlemesine neden olabilir.
Uyku apnesi sendromu olan kişilerin kalp krizi geçirme olasılıklarının diğer kişilere oranla daha yüksek olduğu bilinmektedir. Uykuda solunumun durması nedeniyle kandaki oksijen seviyesinin azalmasına ve sık sık uyanmaya bağlı oluşan stres gibi faktörlerin kalp ritmini değiştirerek kalp krizi olasılığını yükselttiği söylenebilir.
Diyabet hastalarının %80’inde uyku apnesi sendromu olduğu istatistikleri mevcuttur. Obezite hem tip 2 diyabet hem de uyku apnesi oluşumu için en önemli risk faktörlerinden biridir. Yapılan bilimsel çalışmalar henüz uyku apnesi ve tip 2 diyabet arasında kesin bir neden sonuç ilişkisi gösteremese de bağlantılı oldukları gerçeği yadsınamaz.
Fazla kilolu kişilerin boyun bölgesinde yağ fazlalığı olur ve bu fazlalık hava yollarını daraltır. Bu nedenle obezite hastalığı olan kişilerde uyku apnesi görülme sıklığı da fazlalaşır. Ancak bu noktada uyku apnesinin de obezite oluşumuna neden olabileceğinin unutulmaması gerekir. Uyku apnesi açlık krizlerini tetikleyen “ghrelin” hormon salınımını arttırarak iştahın açılmasına neden olur.
Uyku apnesi ile reflü arasında bağlantı bulunduğuna dair bilimsel bir kanıt olmamakla birlikte reflü tedavisi gören hastaların uyku apnesi şikayetlerinin azaldığı, uyku apnesi tedavisi görenlerin ise reflü semptomlarının hafiflediği yönünde birçok bilgi bulunmaktadır.
Uyku apnesi hastalığının neden olduğu tehlikeler, yol açtığı şikayetler ya da diğer hastalıkları tetikleyip kötüleştirmesi ile sınırlı değildir. Uyku apnesi hastalığı olanlar gün içerisinde yorgun hissederler, hep halsiz olurlar, sabahları baş ağrıları şiddetlenir, ilk kalktıklarında ağızlarının kuruluğundan şikayet ederler ve aniden uyuyakalırlar. Evet, maalesef bu hasta grubunda aniden uyuyakalmalar ve gün içerisinde sık sık uyuklamalar yaygın bir şekilde gözlenmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar uyku apnesi hastalığı olan kişilerin motorlu taşıt kazası yapma olasılıklarının uyku problemi olmayanlara oranda 2.5 kat fazla olduğunu göstermektedir. Bu nedenle uyku apnesi tedavisinin kesinlikle ihmal edilmemesi gerekir.
Uyku apnesi tedavisi gören kişiler bu tedaviden pozitif yanıt alabilirler. Bu noktada önemli olan uyku apnesinin teşhis edilmesi ve nedenlerinin doğru belirlenebilmesidir. Kilo vererek, yaşam alışkanlıkları değiştirilerek ve CPAP tedavisi ile uyku apnesi geriletebilir. Non invaziv tedavilerin sonuç vermemesi halinde uyku apnesi cerrahisi kapsamında anteriör palatoplasti, konka bülloza cerrahisi, endoskopik sinüs cerrahisi, geniz eti ameliyatı, damak cerrahileri ve dil kökü cerrahisi gibi çeşitli cerrahilere de başvurulması mümkündür. Tedavi planı hasta özelinde yapılmalıdır.
Burun estetiği olmak için değerli doktorum Hünkar Batıkhan'ı tercih ettim. Ne kadar doğru karar verdiğimi ameliyattan sonra bir kez daha anladım. Ağrısız sızısız bir ameliyatla ve old{...}
31 AğustosDoktorumuz Hünkar Bey ile Deviasyon ve Rinoplasti ameliyatı için bir araya geldik. Bugün ameliyatın 12. günü ve basindan sonuna kadar çok samimi ilgili ve bilgili yaklaşımlarıyla yard{...}
30 EkimKendinizi gözü kapalı emanet edebileceğiniz mükemmel ötesi bi doktordur. Kendisi ilgisi alakası hastasına yaklaşımı gayet mükemmel. Doktor arayışına girmenize hiç gerek yok, yolunuz a{...}
30 Ekim