Rinoplasti Hakkında Mitler ve Gerçekler

Rinoplasti Hakkında Mitler, Gerçekler

Rinoplasti operasyonu ile burun şekli iyileştirilirken aynı zamanda burnun solunum fonksiyonları da düzeltilebiliyor. Böylece kişi yüz hatlarıyla uyumlu doğal ve nefes alabilen bir buruna kavuşabiliyor.

Dünya genelinde hem kadınlar hem de erkekler tarafından en çok tercih edilen estetik operasyonlar arasında yer alan rinoplasti hakkında birçok mit bulunuyor. Burun estetiği popülerliğinin artmasına bağlı olarak çoğalan mitler ile gerçekler arasındaki farklılık bu yazımın konusunu oluşturuyor. Siz de burun estetiği olmayı düşünüyorsanız ancak burun estetiği hakkında söylenenler nedeniyle sağlığınızı ihmal ediyorsanız, yazımda mitlerin gölgelediği gerçekleri okuyabilirsiniz.

Mit 1: Yalnızca Kadınlar Burun Estetiği Yaptırır

Kadınlar kozmetik anlamda görünümlerine oldukça dikkat ediyor, dolayısıyla estetik cerrahi söz konusu olduğunda kadınların başvurdukları operasyonların erkeklere oranla daha geniş kapsamda olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün. Ancak rinoplasti söz konusu olduğunda yalnızca kadınların burun estetiği yaptırdığı düşüncesi gerçeği yansıtmıyor. Burun konumu gereği kadınların da erkeklerin de görünümlerini doğrudan etkiliyor. Erkeklerin son yıllarda imajlarına ve nasıl göründüklerine daha çok dikkat etmesi burun estetiğine erkeklerin gösterdiği taleplerin artmasına yol açıyor. Günümüzde erkekler de kadınlar kadar burun estetiği yaptırıyor! Dolayısıyla burunda nefes almayı engelleyen yapıların düzeltildiği aynı zamanda burun şeklinin iyileştirildiği burun estetiği ameliyatlarına yalnızca kadınların ilgi gösterdiği fikri doğruyu yansıtmıyor.

Mit 2: Rinoplasti Uzun Süreli Burun Tıkanıklığına Yol Açıyor

Burun estetiği ile ilgili belki de en büyük mit bu operasyonun uzun süren solunum problemlerine neden olduğudur. Tam tersi, burun estetiği ameliyatı sırasında kişinin solunum sürecine zarar veren yapısal unsurlar düzeltilerek kişinin daha rahat nefes alması sağlanır. Burun estetiği sonrası burnun solunum fonksiyonları düzelir ve aynı zamanda kişi yüzüyle uyum içerisinde duran, bakışları ön plana çıkaran ve yüze ışıltı veren yeni burnuna kavuşabilir. Burun anatomisine hakim cerrahlar tarafından gerçekleştirilen başarılı bir Rinoplasti sonrası iyileşme süreci dahilinde hastalar geçici bir burun tıkanıklığı yaşayabilirler ancak bu şikayetler kısa sürece kalıcı olarak geçecektir.

Mit 3: Rinoplasti Sonrası Burun Görüntüsü Yapay Olur

Geçmiş yıllarda küçük, kalkık ve kavisli yani “3K burun” olarak adlandırılan burun tasarımı trendine sıklıkla başvuruluyordu. Kişinin yüzündeki organların şekli ve boyutu değerlendirilmeden, kişinin yüz analizi yapılmadan planlanan burun estetiği ameliyatları sonrası yapay bir görünüm oluşabiliyordu. Fakat günümüzde burun estetiği trendleri değişti ve artık doğallık ön planda tutuluyor. Bu nedenle rinoplasti sonrası burnun yapay bir görüntüye sahip olacağı düşüncesi ile gerçeklik uyuşmuyor. Doğal burun estetiği sayesinde kişinin estetik operasyon yaptırdığı dahi net bir şekilde anlaşılmadan, yüzünde fark edilir bir ışıltı oluşuyor.

Mit 4: Rinoplasti Basit Bir Estetik Cerrahidir

Burun estetiği hakkında mitlerden bir tanesi de bu ameliyatın tüm cerrahlar tarafından gerçekleştirilebilecek basit bir operasyon olduğu düşüncesidir. Öncelikle belirtmek isterim ki rinoplasti başarısı ile cerrahi deneyim arasında çok sıkı bir bağ vardır. Rinoplasti her hasta için özel olarak planlanması gereken bir operasyondur çünkü her hastanın burun şekli, burun septumu, yüzündeki organların yapısı ve cildi aynı özelliklere sahip değildir. Rinoplasti operasyonlarının amacı kişiye en çok yakışan en doğal burnu yapmaktır. Tabii bu süreçte cerrahın hem açık hem de kapalı teknikle burun estetiği ameliyatı yapabiliyor olması gerekir. Burun şeklinin düzeltilmesinin yanı sıra solunum problemlerinin burun estetiği ameliyatı ile giderilebilmesi için burun anatomisine hakimiyet de en önemli gereksinimlerinden biridir.