Burun estetiği diğer adıyla Rinoplasti burna yeniden şekil vermek demektir. Burnun neye ihtiyacı var ise bunun düzeltilmesi anlamına gelmektedir. Bu ameliyat ile burun ucu düşük ise kaldırılır, yüksekse indirilir. Burun sırtında kemer alınır veya burun sırtında çökme var ise tamir edilir. Burun delikleri küçültülür veya büyültülür. Geniş olan burun kemikleri daraltılır veya genişletilir.
Kısaca ‘hastalık yok hasta var’ yaklaşımı ile hareket edilerek burunda hangi problem var ise onlar düzeltilip yeniden şekil verilir. Burun estetiği sonrası nefes problemi yaşanmaz bilakis nefes problemi de yaşayan hastalara aynı zamanda septoplasti denilen iç eğrilik ameliyatı da yapılarak bu sorun da birlikte giderilir.
Açık rinoplastide burun ucu altından kesi yapılarak girilir ve tüm dokular ve bağlar açılarak bozulur ve sonrası kapatılırken tekrar tamir edilerek kapatılır.
Kapalı rinoplastide ise burun deliklerinden girilerek, cilde kesi yapmadan izsiz bir şekide girilir. Özelikle belli dokular ve bağ dokuları tamamen veya kısmen koruyarak bölgesel tüneller açarak daha az invazif yani muhafazakar davranıp istediğimiz alana ulaşırız.
Burun estetiğinde açık ameliyat mı kapalı ameliyat mı sorusunun cevabı aslında bir çok faktöre bağlıdır. Burnun zorluğu, daha önce geçirilmiş rinoplasti -septoplasti hikayesi, bazen hasta tercihi, çoğu zamanda cerrahın tecrübesi rol oynamaktadır.
Kapalı rinoplasti öğrenilmesi daha zor, dar alanda çalışma zorunluluğu sebebiyle de ciddi tecrübe gerektirdiği söylenebilir. Kendi pratiğimde vakaların %80-90 gibi kısmını kapalı rinoplasti olarak yapmaktayım.
Açık rinoplasti ise kapalıya göre daha iyi exposure yani cerrah için görünüm sağlaması, revizyon cerrahilerde veya kaburga kıkırdağı kullanım gerektiren durumlarda ve ciddi travmatik burunlarda daha kolay manipülasyon getirmesi gibi avantajları getirmesi sebebi ile tercih sebebi olabilir.
Uzun süre açık rinoplasti yapan bir cerrah olarak artık çoğu vakayı üstteki avantajlarından dolayı kapalı olarak gerçekleştirmekteyim. Aslında önemli olan sonuçtur. Şöyle ki;cerrah vakada en iyi sonuca kendisini götürecek tekniğe hakimse onu tercih etmelidir.
Kapalı rinoplasti; açık cerrahiye göre, ciltte kesi yapılmadığından iz bırakmaması, doku koruyucu olması nedeniyle daha doğal estetik görünümü sağlaması, daha hızlı iyileşme, daha az morluk-şişlik-ödem olması, uzun dönem takipte daha kısa sürede iyileşme sağlaması avantajları sebebiyle tercih sebebi olabilir.
Burun ucu altından kesi yapılarak derinin kaldırılarak girildiği burun ucu bağ dokularının açılarak yapıldığı ameliyatdır. Burda kapalı ameliyattaki gibi dokular ve bağ dokuları korunmaz daha sonra kapatılırken tamir edierek tekrar dikillir.
Burun estetiği ameliyatı tekniği tercihi; cerrahın tecrübesine, alışkanlığına göre değişir. Bu anlamda açık cerrahi herkese yapılabilir.
Özellikle daha önce açık ameliyat geçirmiş revizyon vakalarında mutlaka tercih edilir. Ciddi travmatik, aks eğriliği bulunan ve yine S veya C denilen septal eğriliği bulunan vakalarda da geniş görsel alan sunduğu için tercih sebebidir.
Özellikle kalın eğri nasal kemik vakalarında kullanım kolaylığı sağlayan piezo kullanımını kolaylaştırdığı için de tercih nedenidir.
Özellikle etnik, Afrikan ve Asya burunlarında yapısal septum kısa ve az olduğundan bu hastalarda genellikle kostal kıkırdak hazırlanır. Burnun bu alınan kıkırdaklar ile şekilendirilmesinde cerraha geniş alan sağlaması ve manipülasyonun daha rahat olması sebebiyle kapalı cerrahiye göre trercih sebebidir.
Yine cerrahın el becerisi, tecrübesi, alışkanlığı ve iyi sonuca açık cerrahi ile gitme düşüncesi de açık cerrahi seçme sebebi olabilir.
Açık rinoplasti mi daha zor yoksa kapalı mı? Bu birkaç faktöre ve özellikle cerraha göre değişir aslında. Kapalı rinoplasti bir cerrah için öğrenilmesi, yapılması ve daha az görsel alan verdiği için manipülasyonu daha zordur. Bu yüzden de özellikle eskiden her burun istisnasız açık cerrahiye gidilirdi. Ama son zamanlarda bilgilerimizin artması, kadavra çalışmalarının rahatıkla yapılıyor olması ve de son yıllarda koruyucu(preservation rhinoplasty) cerrahi konusunda çığır açan buluşlar ve bilgiler kapalı cerrahiye gönül veren cerrahlar için kapalı rinoplastiye ilgiyi artırmıştır.
Rinoplastiye yeni başlayan cerrahlar için kendi fikrimce öncelikle açık cerrahiyi öğrenmesi, mantığını ve felsefesini anlaması önemlidir. Daha sonra da kapalı cerrahi yapmayı öğrenmesi uygun olacaktır.kapalı cerrahi açık cerahiye göre yeni başlayanlar için daha zor görünmektedir.
Ama iyi ellerde, tecrübeli ellerde yüzlerce kapalı vaka yapmış cerrahlar için artık kapalı cerrahi açık gibi değerlendirilebilir.
Tamamen el alışkanlığı, tüm vakalarını kapalı cerrahi ile yapmış, burnun manipülasyonuna alışmış cerrahlar için açık cerrahi yapmak da onlara zor ve farklı gelebilir.
Sonuç itibari ile benim şahsi fikrim açık ameliyat öğrenilmesi daha kolay,geniş görsel alan yaratması ve burunda hareket ve işlem kolaylığı açısından daha kolay, daha pratik olarak değerlendirilebilir. Lakin kapalı cerrahi; tecrübenin edinilmesi ve birçok avantajları cerraha getirmesi nedeniyle her iki tekniğe de hakim cerrahların tercih sebebi olmaktadır.
Açık rinoplastide burun ucunun altından kesi yapılarak girilir ve genellikle 1 yıl sonra çok az belirgin iz ile iyileşir. Kapalı cerrahide ise burun kanatlarının içinden girildiği için izsiz rinoplasti olarak da adlandırlır , skar dokusu olmaz.
Açık cerrahide pitanguy ve scrol denen bağ dokuları kesilir ve sonra kapatılırken tamir edilirken kapalı cerahide bu ligamentler kısmen korunur.
Kapalı cerrahide burun kanatları doğurtularak dışarı alınıp işlem yapılır ve ameliyat devam ederken burun ucu şeklinin son halini daha net ve doğal şekliyle görme imkanı verir.
Daha önce ameliyat geçirmiş, revizyon cerrahiye ihtiyaç duyulan durumlarda ve ciddi aks eğriliği, C-S deviasyon,boksör burnu gibi ciddi travmatik vakalarda açık cerrahi geniş görsel alan verdiği için ve her türlü cerrahi manipülasyona olanak sağladığı için tercih sebebi olabilir.
Aslında hangi yöntemin kullanılacağının kararı tamamen cerraha kalmıştır. Cerrahın alışkanlıkları, hangi tekniğe hakim olduğu önemlidir. Her türlü primer vakayı yani daha önce hiç ameliyat olmamış hastayı rahatlıkla kapalı cerrahi ile de yapabilir.
Genelikle daha önce açık cerrahi geçirmiş revizyon ameliyatlarda aynı yerden tekrar girilerek tekrar açık cerrahi yapılır.
Revizyon ameliyatlar dışında ciddi deviasyon,aks eğrilikleri ve travmatik burunlarda önemli bir tecrübe, bilgi ve deneyim yoksa açık cerrahi planlanması doğru olacaktır.
Doktorumuz Hünkar Bey kızımızın geniz eti ve kulak tüpü ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirdi. Operasyon sonrası kontrollerde çok ilgiliydi. Teşhis ve tedavi aşamsında bize olduk.a {...}
19 TemmuzBeş yaşındaki oğlumun sürekli tekrarlayan ve geçmek bilmeyen orta kulak iltihabı şikayetiyle uğraşırken, tavsiye üzerine doktor beyle tanıştık. İlk muayenesinden sonra sorunun geniz e{...}
22 HaziranDoktorumuz Hünkar Bey kızımızın geniz eti ve kulak tüpü operasyonlarını başarıyla gerçekleştirdi. Operasyon sonrası kontrollerde çok ilgiliydi. Teşhis ve tedavi aşamasında bize oldukç{...}
22 Haziran