Son aylarda dünya gündemini tek bir konu meşgul ediyor, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi ilan edildikten sonra farkındalığın yavaş yavaş artmaya başladığı “COVID-19” salgını hakkında hazırladığım bu yazımda yeni koronavirüs ile ilgili en çok merak edilen soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
Yeni koronavirüs daha önce tanımlanmamış yeni bir korana virüs türüdür. Şimdiye dek edinilen bilgiler doğrultusunda insandan insana bulaştığı kabul edilen bu virüs nedeniyle ortaya çıkan hastalık, DSÖ tarafından “COVID-19” olarak adlandırılmıştır. Yaygın olarak düşünüldüğünün aksine COVID-19 sıradan bir grip salgını değildir. Dünya genelinde 1 milyon 250 binden fazla kişiyi etkisi altına alan bu salgınla ilgili veriler şu an için oldukça yeni olmakla birlikte her geçen gün çoğaltmaktadır.
Şimdiye dek elde edilen veriler bu hastalığın COVID-19 pozitif kişilerin öksürmesi, hapşırması veya nefes vermesi yoluyla ortama yayılan küçük damlacıkların solunması veya bu damlacıkların yapıştığı yüzeylere temas edilip eller yıkanmadan ağıza, buruna ve gözlere dokunulması sonucu bulaştığı yönündedir. Bu nedenle sosyal mesafe kurallarına dikkat etmek ve elleri sık sık sabun ve suyla yıkamak hastalığın önlenmesi adına oldukça önemlidir. 6 Nisan tarihli bir haberde hayvanat bahçesinde yaşayan Nadia isimli bir kaplanda COVID-19 test sonuçlarının pozitif çıktığı bilgileri yer almaktadır. Dolayısıyla şu an COVID-19’un yalnızca insanlardan insanlara mı yoksa insanlardan hayvanlara da mı bulaştığı konusunda tartışmalar sürmektedir.
Yeni koronavirüs belirtileri arasında ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı en ayırt edici semptomlardır. Bazı hastalarda koku ve tat alamama, vücut ağrıları, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, ishal ve boğaz ağrısı gibi şikayetler de görülmektedir. COVID-19 belirtileri genellikle hafif başlar ve zaman içerisinde şiddetlenir. Koronavirüs bulaşan herkes bu belirtileri ya da herhangi bir belirti gösterir şeklinde bir genelleme yapmak doğru olmayacaktır. Özellikle bağışıklık sistemi güçlü çocukların, gençlerin ve kronik hastalığı olmayan yetişkinlerin herhangi bir belirti yaşamadan da COVID-19 test sonuçları pozitif çıkabilmektedir. Bu nedenle sosyal mesafe, maske takılması ve sosyal izolasyon gibi önlemlerin önemi artmaktadır.
Yeni koronavirüs maalesef her yaştan kişiye bulaşabilir. Bu noktada önemli olan kişinin yaşı, bağışıklık sisteminin güçlü olup olmadığı ve ikincil hastalıklara sahip olup olmadığı gibi değişkenlerdir. Aynı şekilde çocuklarda ve yetişkinlerde COVID-19 belirtileri birebir benzerlik göstermektedir. Ama bu semptomlar çocuklarda oldukça hafif geçmekte ve hatta zaman zaman hiç ortaya çıkmamaktadır. Bu nedenle salgının yayılmasının önlenmesi adına ülkemizde çocuklar için sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır.
Maalesef hayır. Antibiyotikler virüslere karşı herhangi bir etki mekanizmasına sahip değillerdir. Yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda işe yaradıkları için COVID-19 önlenmesinde de tedavisinde de kullanılmazlar. COVID-19 için ilaç ve aşı denemeleri devam etmektedir.
Bu sorunun birden fazla yanıtı bulunuyor. Öncelikle dünya genelinde birçok ülkede hem sosyal izolasyon hem de sosyal mesafe çağrılarına tam anlamıyla uyulmadığı için hastalık yayılmasını sürdürüyor. Ek olarak her geçen gün yapılan test sayısında da artış yaşanıyor. Ne kadar çok kişiye test yapılırsa COVID-19 pozitif olduğu belirlenen kişi sayısı yükseliyor. Bu bir bakıma iyi bir durum olarak düşünülebilir, gerçek rakamlar alınan ve alınacak önlemlerin de daha doğru bir şekilde belirlenmesini sağlayabilir.
Ülkemizde de en çok merak edilen sorulardan biridir COVID-19’un yiyeceklerden bulaşıp bulaşmadığı. Bu konuda da açıkçası belirsizlik ortamı devam ediyor. Şimdiye dek sahip olduğumuz bilgiler virüsün gıdalar aracılığı ile bulaşmadığı yönünde olsa da eve yemek siparişi verildiğinde dikkatli olunması gereken belli başlı unsurlar bulunuyor. Yemek paketlendiğinde ve teslimat aşamasında bulaş tehlikesi olabileceği için paketin sterilizasyonu sağlanmadan, eller su ve sabunla yıkanmadan yemek yenmemesi öneriliyor.
Şu an için hava sıcaklığının COVID-19 yayılma sürecinde ne kadar etkili olduğu bilinmemektedir. Daha önce karşılaşılan çeşitli virüsler soğuk aylarda aktifken sıcak havalarda etkilerini yitirmiştir. COVID-19’un etkisi altına aldığı ülkelerin bazılarında şu an yaz mevsiminin yaşanması salgının sıcak havada kendiliğinden, herhangi bir tedbir alınmadan durmayacağı yönünde yorumlanmaktadır.
Elimizdeki veriler COVID-19 salgınından korunmanın en etkili yolunun virüs bulaş ihtimalinden uzak durulması olduğu yönündedir. Bunun için zorunlu olmadıkça dışarıya çıkılmaması, çıkıldığı takdirde de sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerekir.
Kovid-19 riskinin minimize edilmesi için sunulan önerileri şu şekilde sıralayabilirim:
Eller sık sık sabun ve suyla en az 20 saniye boyunca yıkanmalıdır. Özellikle halka açık alanlarda yüzeylere temas edilmesi halinde eller kurallara uygun olarak yıkanmadığı ya da %60 – %95 oranında alkol ihtiva eden dezenfektanlarla temizlenmediği takdirde kesinlikle ağız, burun ve göz bölgelerine dokunulmamalıdır.
Hastalık semptomlarını gösteren kişilerden uzak durulmalıdır, onlarla aynı ortamda bulunulması gerekiyorsa sosyal mesafeye dikkat edilmeli ve mutlaka maske takılmalıdır. Ancak bu konuda bir uyarı yapmak istiyorum. Covid-19 semptomlarını göstermeyen asemptomatik kişilerin olabileceği gerçeği unutulmamalıdır. Ülkemizde başlatılan maske takma zorunluluğu öngörülemeyen risklerin bertaraf edilmesi adına oldukça önemlidir.
Öksürürken ya da hapşırırken ağız tek kullanımlık bir mendille kapatılmalı ve hemen akabinde mendil tıbbi atık gibi değerlendirilip uygun şekilde çöplere atılmalıdır. Eğer mendil bulunmuyorsa ağız dirseğin iç kısmıyla kapatılmalıdır. Maske kullanımı sırasında da aynı özen gösterilmeli, maskenin dış ortamla temas eden kısmına dokunulmamalıdır.
COVID-19 temizlik önlemlerine harfiyen uyulmalı, özellikle hane içerisinde yaşayan kişilerin dışarı ile teması bulunuyorsa ortak temas alanları çamaşır suyu ve suyla düzenli olarak temizlenmelidir.
Doktorumuz Hünkar Bey kızımızın geniz eti ve kulak tüpü ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirdi. Operasyon sonrası kontrollerde çok ilgiliydi. Teşhis ve tedavi aşamsında bize olduk.a {...}
19 TemmuzBeş yaşındaki oğlumun sürekli tekrarlayan ve geçmek bilmeyen orta kulak iltihabı şikayetiyle uğraşırken, tavsiye üzerine doktor beyle tanıştık. İlk muayenesinden sonra sorunun geniz e{...}
22 HaziranDoktorumuz Hünkar Bey kızımızın geniz eti ve kulak tüpü operasyonlarını başarıyla gerçekleştirdi. Operasyon sonrası kontrollerde çok ilgiliydi. Teşhis ve tedavi aşamasında bize oldukç{...}
22 Haziran